
İki hafta önce “Dayanışma Bahçeleri II” projesine başladık.
Projenin ana odağı, insanları bir araya getirerek yiyecek yetiştirmek, deneyimlerini paylaşmak ve kırılgan grupları desteklemektir. İki hafta çok uzun bir süre sayılmaz, ancak gönüllülerimizin paylaşacak şeyleri şimdiden var ↓



Pazo’daki atmosfer ve uluslararası bir ortamda yaşamak hakkında ne hissediyorsun? Karşılaştığın zorluklar nelerdi ve bunların üstesinden nasıl geliyorsun?
Elbette bazı zorluklar var — farklı geçmişlere sahip birçok insanla yaşadığımız için herkesle her zaman mükemmel bir şekilde anlaşmak mümkün olmuyor. Bu da doğal olarak bazı zorlukları beraberinde getiriyor, ancak bunları aşmayı öğrenmek çok önemli. Burada, kimseyi incitmeden hoşgörü ve nezaketle kendimi geliştirmeye çalışıyorum.Zaman zaman zorlayıcı olsa da, Pazo’nun atmosferinden ve bahçede çalışmaktan gerçekten keyif alıyorum. Bahçenin tarihi dokusu, huzurlu doğası ve eski taş binalarla çevrili olması bana büyük bir huzur veriyor. Burası geçmişle bugünü buluşturan, topluluk duygumuzu güçlendiren bir yer. Orada çalışmak hem rahatlatıcı hem de çok güzel bir his.
– Sıla İlgün
Pazo de Illobre’deki yaşam koşulları hakkında ne düşünüyorsun? Neleri seviyor, neleri sevmiyorsun?
Pazo de Illobre’deki yaşam koşullarından gerçekten çok memnunum. Doğayla çevrili, sakin ve huzurlu bir ortamda yaşıyoruz. Bu da şehir hayatından uzaklaşıp kendimle yeniden bağ kurmamı sağlıyor.
Bazen evimden uzakta olmak ve farklı kültürlerden insanlarla birlikte yaşamak biraz alışılmadık geliyor ama zamanla buna alışıyorum.
– Beste Ateş
Bu iki haftada neler kazandın ve İspanya’daki kalan sürede neler kazanmayı umuyorsun?
Farklı kültürlerden insanlarla bir arada olmak gerçekten benzersiz bir deneyim. Doğayla uyum içinde çalışmak harika bir his ve tamamen organik ve sürdürülebilir tarım yöntemlerine dayalı bir bahçeye sahip olmak hem öğretici hem de ilham verici. Ayrıca rahatlamama ve doğayla daha fazla bağ kurmama yardımcı olan harika yürüyüş parkurları keşfettim. Kalan süremde bahçemiz için yeni fikirler geliştirmeyi ve bunları paylaşmak için küçük bir atölye düzenlemeyi planlıyorum. Ayrıca yeni yürüyüş yollarını keşfetmeye, bahçedeki çalışmalarımızı sosyal medyada paylaşmaya ve gönüllülerle günlük iletişim kurarak dil becerilerimi geliştirmeye devam edeceğim. Genel olarak, bu deneyim hem kişisel hem de profesyonel anlamda gelişmeme yardımcı oldu ve önümüzdeki haftalarda daha da fazla şey öğrenmeyi dört gözle bekliyorum.
– Kander Koç



For more information follow the link: Dayanışma Bahçeleri






